17 Ocak 2011 Pazartesi

söylenecek şeyler bitmedi

umudumuzu sofralarına meze yapıp içenlere, bize yaptıklarına marka gözlüklerinin arkasından bakıp gülenlere, yüzünü üç kuruşa satan kahpelere , ve en önemlisi bu yüzsüz karaktersizleri alkışlayan , çanak tutan beyin yoksunlarına gözü dönmüşlere söyleyecek çok şey var.
çok şey varda kime söyleyeyim. orospuya yüz gerek diye boşuna dememiş atalarım. anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az demiş atalarım ben ne diyim ki kime diyim.
bu ülke vicdanını, beynini, gözünü , kulağını ne zaman aldırdı? kızılay toplu yardım dağıtırken paslı neşterleriyle benim milletimi toplu ameliyata mı aldı. herkes mi beyinsiz, herkes mi vicdansız oldu?
bu ülke her gün televizyonlarda fatmagülün kaç kişi tarafından tecavüze uğradığını izlemek için ekran başına geçerken, her gün kıçında eteklerle liseye giden kızları çocuklarına izletirken, lisede erkek ve kız çocukların arasına 45 santim yasağını getirecek kadar ne zaman bağnazlaştı ne zaman bu kadar ilkelleşti?
bu ülke ne zaman süper baba nın mahallenin muhtarlarının o sıcaklığını unutup bu yozbalığın kölesi oldu?
bu ülke ne zaman arkadaşınla iki kadeh içmek için dışarı çıkamayacağın en basitinden bir keyfi bile zina yaparmış gibi saklayarak gizleyerek yapmak zorunda kalacak duruma geldi.
tarihini, geçmişini belleğini unutan bu ülkeye diyecek çok şey var. hemde bu hale getirenlere söylenmesi gerekenden daha fazlası var. ama halkımın her şeyi ne kadar çabuk unuttuğunu okadar iyi tecrübe ettim ki ne dersen de bir kulaktan girip öbüründen çıkıyor.
yıkıntıların arasından seslerini duyurmaya çalışanları da unuttular, onları kandıranlarıda hainleride.
bir balığınkinden farksız bir havızaya sahibiz.
üç maymundan beteriz.
üniversite kampüsünde normal zamanı geçtim sınav haftasında bile çalışan bir öğrenci göremezsiniz , internetin başına geçip facebook , msn dışında araştırma yapan birini göremezsiniz, elinde kitap, dergi olan birini göremezsiniz, bir öğrenciyi gazete okurken göremezsiniz, öğrencileri klişe konuşmalarıni tartışmaların dışında bir konuda yeni bir şeyler konuşurken , sanat konuşurken , geleceğin aydınları gibi konuşurken göremezsiniz, öğrencileri bilim yaparken göremezsiniz. ah tabiki istisnalar var her zaman olacağı gibi peki ya diğerleri diğerlerinin bu dünyaya geliş amacı kuru kalabalığa eklenti olup amaçsızca yaşamak mı?
onların görevi bütün bunlardan muaf olup sadece şakşakçılık yapmak mı bir şeyden haberleri yok muş gibi davranmak mı. yada bütün bunlar aslında onları ilgilendir miyor mu?
ah tabi üzgünüm bu sizin işiniz değil değil mi? sizin bunlarla bir ilginiz yok siz sadece geçiyordunuz ve uğradınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder