3 Haziran 2012 Pazar

The way we were


Oraya gidince sanki hiç İstanbul a gelmemişim
hiç oradan ayrılmamışım gibi hissediyorum.
Çarşıda gezindikten, arkadaşlarımızla rastlaşıp
sohbet ettikten sonra evime kaptana gidecekmiş gibi
hissediyorum....
En küçük bir umutta bunun hayalini kuruyorum.
Yıllar geçmiş olmasına rağmen hala bu şehirle ilgili yeni bir şeyler
keşfedebiliyor olmanın keyfini sürüyorum.
Örneğin
İstanbul'un hiç bir yerinde bulamayacağınız çıtır simitlerinizin karper peynir ve çay eşliğinde
tiyatrocu olmak için doğmuş ama daha keşfedilememiş garson abiniz tarafından
size servis edilmesi bu şehirdedir,
Ortaköyde ki waffle lara taş çıkaracak olan cafe Bistro ya özel bistro waffle bu şehirdedir.
Bu şehirdedir her daim tanıdık biri ile karşılaşma ihtimali:)
Yürüyüş yolunda kafanıza kuş sıçma ihtimali bu şehirdedir,
Biz buna talih kuşu konmasıda diyebilirdik zira kuşlar mideyi bozmamış olsaydı:)
sevdiğim adam bu şehirdedir...
Herşeyin yıkılıp yeni baştan yapıldığı şehirdir bu şehir...
Sanayi kokan havasını bile özlediğim şehirdir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder