"Benim bu dünyada en çok sevdiğim yer mutfaktır. nerede olursa olsun, ne çeşit olursa olsun, eğer bu bir mutfaksa, eğer yemek yaptıkları yerse bana göre hoştur. ideal olarak iyi düzenlenmiş olmalıdır. pek çok çay peçetesi, kuru ve lekesiz. ışık saçan beyaz fayans.
inanılmayacak kadar kirli mutfakları bile hayret edilecek biçimde severim. yerin her tarafınu kaplayan sevze sukaru; öyle kirlidir ki terliğinizin altı simsiyah olur. tuhaftır, eğer böyle bir mutfak büyükse daha iyi olur. kışı geçirecek kadar yiyecek dolu, yüksek, dev buzdolabının gümüş kapısına yaslanırım. gözlerimi yağ sıçramış gaz ocağından ve paslı mutfak bıçağından ayırıp yukarı kaldırdığımda, pencerenin dışında yıldızlar yapayalnız parıldarlar.
şimdi yalnızca ben ve mutfak kaldık. büsbütün yalnız kalmaktan biraz daha iyi."
"Bir daha asla burada olamayacağım. Dakikalar geçip giderken ben ileriye gidiyorum. Zamanın akışı benim durduramayacağım bir şey. Seçme hakkım yok. Ben gidiyorum.Bir yolcu arabası durdu diğeri kalkıyor Daha tanışacağım insanlar var, bir daha asla görmeyeceğim diğerleri. Sen farkına varamadan giden insanlar var, yalnızca bir yerden bir yere gidenler var. Daha birbirimizle selamlaşırken şeffaflaşıyorlarmış gibiler. Gözlerimin önünde akan nehirle yaşamaya devam etmeliyim.
İçimdeki çocuk tarafın daima seninle olması için bütün içtenliğimle dua ediyorum.