25 Eylül 2016 Pazar

En Tatlis Geri Donusum : 100de100istanbul







Tophaneden Cihangir'e dogru cikarkene yol ustunde denk geldik 100de100Istanbul'a. Kullanilmis reklam panolarinin tekrar kullanilmasi ile uretilen cantalar, karpostallar, not defterleri ve buna benzer seyler var iceride. Ben ozellikle cantalara bayildim. Fiyatlari urune gore degisiklik gosteriyor, benim begendiklerim biraz pahali geldi bana ama paraya kiyacaksaniz guzel seyler vardi, bakmaya deger. 

23 Eylül 2016 Cuma

Winter is Coming


Efendim madem sonbahari es gecen bir hava var madem winter is coming o zaman bize de kis aktiviteleri gozukur. Ben listelerimi yapmaya basliyorum. Ilk sirada iki sergi  bir de Yasemin Mori konseri var. Bakalim ne kadar uyabilecegim listeme.

17 Ağustos 2016 Çarşamba

Güney Fransa - Nice Part 1








To Catch a Thief, French Kiss, Gendarme De St. Tropez gibi filmleri izledikten sonra gitmek için can attığım bir yer haline gelen güney fransa seyahitimizin ilk durağı hatta merkez durağı Nice oldu. Nice konum olarak tam ortada kaldığı ve daha uygun fiyatlara konaklanabildiği için tüm seyahatimiz boyunca Nice'de bir otelde kalıp Cannes'a ve Monaco'ya tren ile günü birlik geziler yaptık. Ve oraya gidince doğru bir karar verdiğimizi anladık. Sıklıkla tren var ve mesafeler yakın olduğu için diğer şehirlere ulaşımımız çok rahat oldu.

Öncelikle seyahatimizi eylül ayı için planladık. Hava gayet sıcaktı, denize girilebiliyordu. Sabiha Gökçen hava alanından Nice'e Pegasus ile direk uçuş yaptık. Hava alanından çıkınca yürüme mesafesinde olan Nice St Augustin tren istasyonundan tren ile Nice Centre Gare tren garına vardık. Aslında otobüs ile de gidilebilir fakat biz daha ucuz olduğu için treni tercih ettik. Fakat çok iyi bir seçim olmadığını tren istasyonunda 40 dk bekledikten sonra anladık. O sürede otobüs ile çoktan otelimize varmış olabilirdik. Ama tecrübe işte :) Otel olarak Ibıs Styles Centre Gare'ı tercih ettik. Biz rez yaptırdığımızda daha yeni açılmıştı. Avrupa'da çok ünlü bir otel zincirinin yeni açılmış bir oteli idi. Yeni olduğu için daha özenli olacaklarını düşünerek burayı seçtik ki gerçekten de öyle oldu. Çok temizdi. iyi ve güleryüzlü hizmet veriyorlar ve kahvaltıları çok zengin. Sadece kruvasan ve kahve değil kesinlikle. Bunun dışında otel'in konumu da oldukça iyi idi. Diğer gideceğimiz şehirlere tren ile gideceğimizden hem tren istasyonuna yakın olması çok iyi oldu, hemde sahile yürüme mesafesinde idi. Yani eğer biraz ekonomik takılmak istiyorsanız illa deniz kenarındaki otellere bir dolu para vermek zorunda değilsiniz. 

Bu arada  gidiş ve dönüş günlerimizi saymazsak dolu dolu 5 günlük bir seyahatti. 2 günü Nice'de, 1 günü Cannes'da bir gübü Monaco- Monte Carlo'da bir günü de bir ortaçağ köyü olan St Paul De Vence de geçti. St Tropez'e de gitmek istiyorduk fakat ulaşım biraz zordu bizde o günü Nice'de deniz kenarında keyif yaparak geçirmeyi tercih ettik.

Aksam yemeklerimizi genelde Nice'de cicek pazarinin etrafindaki restoranlarda yedik. Yemek icme yeri icin gitmeden bir arastirma yapma vaktim olmamisti o yuzden orada rastgele girdik ama genelde memnun kaldik. Sadece gitmeden once okudugum blog yazilarinda burada deniz urunleri tabagi yiyin gibi tavsiyeler vardi onun icin ikinci aksamimizda bir restorantta deniz urunleri yedik, daha dogrusu cogunu yiyemedik. Cunku deniz urunlerinden kasit salyangoz, cig midyeler, bocekler vs vs :) Koskoca tabakta sadece karidesleri ve yengeci yiyebildik. Ama durust olayim denedim, gercekten sansimi denedim ve bana gore olmadigini anladim. Siz de daha once denemediyseniz merakinizi gidermek icin deneyebilirsiniz. 
Bunun disinda bence saraplar cok guzeldi. Hem fiyatlari cok uygun hem tatlari cok guzel, 

Bu arada kahvaltisi kotu bir otelde kaliyorsaniz, veya gun icinde gezerken atistirmalik istiyorsaniz, marketlerde baget ekmeklerden alip, domates, peynir ozellikle zilyon cesiti mevcut alip kendiniz sandivic yapabilir veya hazir sandiviclerden alip yiyebilirsiniz. hem ekonomik hem doyurucu.

Guney Fransa guzel, Nice' de guzel ozellikle ara sokaklarinda ki vintage dukkanlari ile, masmavi denizi ile, eski binalari ile benim gonlumu celdi :) 



2 Haziran 2016 Perşembe

Born To Run


"Everybody's out on the run tonight 
But there's no place left to hide "

Bruce Springsteen - Born To Run

23 Mayıs 2016 Pazartesi

New Roads

                                                        
                                                         So close you can almost taste it!

24 Şubat 2016 Çarşamba

Don't tell me


Bu şarkı bütün insanlığın özgürlük savaşında bir marş olmalı bence.  Kadınından erkeğine, yetişkininden çocuğuna herkes bağıra bağıra söylemeli.

Herkesi muhakkak birileri kısıtlamaya yada değiştirmeye çalışmıyor mu? Aileleriniz sizi değiştirmek istemiyor mu? Çocuklarınızın kaç kere o öyle olmaz diyerek hayallerini söndürdünüz? Başkalarını geçtim siz kendinizi olduğunuz gibi kabul edebiliyor musunuz? Görünüşünüzde sizi rahatsız eden taraflar yok mu yani? Saçlarınız istediğiniz gibi mi? Alnınız biraz fazla geniş değil mi, o yüzden kahkül bırakmıyor musunuz? Burnunuz istediğiniz gibi mi? Boyunuzun kısalığı ile barışamadığınız için sürekli sivri topuklar üstünde gezmiyor musunuz? İnsanları yargılamıyor musunuz dış görünüşüne veya yaşayış tarzına göre. 

O zaman bu şarkı hepinize gelsin hep Dr.X'in dünyayı ele geçirme çabalarına özenmiş yada Darth Vader'ı sadece büyük gücü için takdir edip seven topluluk. Güç sizin gözünüzü kör ede dursun biz Darth Vader'ın güce dengeyi getirme ihtimalini sevdik. Saygılar.


25 Ocak 2016 Pazartesi

Lucky

(Kaynak:  thegiftsoflife)
 Bugün bir şey okudum şu duvar yazılarından birisi, şöyle diyordu "90'larda zalimler biraz racon bilirdi" .Bir eskici olarak ben bile bu kadarını düşünmemiştim ama belkide haklı diye düşündüm. Şimdi ki dizilerde  bile öyle değil mi kötüler çok kötü tam bir şeytan 'pure evil', iyiler saflıktan geberecek. Gerçeklikten uzak bu şaklabanlıklar hayatlarımıza da yansıyor sanki. Kötülerin sınırları kalmadı. İyiler iyi mi aptal mı anlamak çok zor. Oysa en kötü sandığımız Darth Vader'ın içinde ki Anakin hep orada bir yerde değil miydi? Güce dengeyi de aynı adam getirmemiş miydi? Kötülük dediğimiz şeyi yapmamıza sebep olan şey de insani özelliklerimizden kaynaklanmıyor muydu?  
Neyse eskilerin kötülerini bile gözleye duralım. Ben bu soruları şimdilik bir kenara bırakıp bugün sahip olduklarımızı şöyle bir düşüneceğim. Ve gelecek için biraz hayal kuracağım ve bu hayalleri kurarken eskilerden çooook ça yardım alacağım.


I'm lucky I'm in love with my best friend
Lucky to have been where I have been
Lucky to be coming home again

Fon Müzik: Lucky - Jason Mraz

24 Ocak 2016 Pazar

Unexpected One







Ben ve benim gibi bir çok İstanbul sakini beyaz yakalı, bulabildiği her zaman aralığını görmediği yerleri görmek, yeni yerler keşfetmek için harcıyor. Fakat sorun şu ki rutin ve yoğun hayatlarımıza bir renk getirmeye çalışırken, tatillerimiz de o kadar klişe hale gelir oldu ki insan farklı bir şey yaptığına inanmakta zorluk çekiyor çoğu zaman. Çünkü bir beyaz yakalı yazları, Kaş'a, Ölü Deniz'e yada Alaçatı'ya gider. Kışları fırsat bulduğu tatilleri birleştirerek yurt dışı kaçamakları yapar. Güzel bir kaç fotoğraf çekilip instagram'da paylaşır. Paylaşılan fotoğrafları gören arkadaşları bu durumdan geri kalmayarak, arkadaşının paylaştığı yerlere gider ve nedense gidilen özel, ilginç yerler birden İstanbul'un bir köşesi haline gelir.
İşte bu yüzden genelde gideceğim yerlere sezon olarak tabir edilen vıcık vıcık kalabalık zamanlarında gitmektense daha sakin zamanlarında gitmeyi tercih ederim. Ve genelde işe yarar. Çünkü kalabalığın içinde yok olan bütün ayrıntıları görme şansın olur.
Bir hafta önce Kapadokya'yı ziyaret ettik. Çocukken Kapadokya'ya yapılan hiç bir okul gezisine gidememiş olduğumdan, ilk kez göreceğim bütün o yerler için biraz heyecanlıydım :) Ve heyecanım hiçte boşa çıkmadı çok keyifli çok güzel bir seyahatti.
İşte bu seyahat esnasında denk geldiğimiz güzel restoran " Ziggy's shoppe & cafe ". Çok güzel dekore edilmiş olmasının yanında, bulunduğu taş binanın verdiği çok otantik bir havası vardı. İçeride ki dekor malzemeleri bölgenin kültüründen izler taşıyordu. Ve bütün bu Anadolu motifleri ve izlerinin yanında, çalan caz müzik o kadar güzeldi ki hiç de yabancı değillerdi birbirine. Tam bütün gibiydi.
Ayrıca yemeklerimizi de çok beğendik ama ben en çok yemek öncesi getirdikleri atıştırmalık mezeye bayıldım. Ne olduğunu tam anlayamadım, çıkarken de sormayı unuttum, belki de çok basit bir şeydi ama tadı damağımda kaldı. Bu arada cafe Ürgüp,de. Yolunuz düşerse bence bir uğrayın derim.



3 Ocak 2016 Pazar

Happy New Year


We had a cold snowy christmas as it's supposed to be and it was also cozy and cheerful since we were with some of our good friends who always warm us even in the coldest day of the winter with their company. I always appreciate existence of  friends and family members in special days or holidays since i had lots of new year's eves or holidays which there were only me and my mom. I always felt a little bit sour those times in the past and it made me wish to have a very big family in the future. I hardly say we are the biggest family but at least I have a tiny little sister so we are four now. Better then three right? However I also made lots of good friends who make me feel like they are my family in particular times. It sounds like I'm making a very sentimental speech here but seriously sometimes you have to realise what you have. And I'm certainly aware of what I have and I'm glad to have them.
Now it's time to think about what i want to do with my life. It's not a HR question, it's the question i should have ask myself years ago. Now it's not late but before being late and missing the train i should find  the answer and do what i should do. There is no help to think over the daily craps and all the silly things. So I wish to have enough courage to follow my dreams this year and I wish the same for all others. Let's be brave and make our paths to get the Emerald City of ours.